Menderes Cad. Emre Apt. No: 253 K:1 D:4 Şirinyer -İzmir

Vajinal Sarkma Sistosel-Rektosel

Pelvik organların birinin veya birkaçının normal pozisyonlarından saparak daha aşağıya doğru yer değiştirmesi Sistosel Rektosel olarak adlandırılmaktadır. Bu durum aynı zamanda pelvik organların fıtıklaşması olarak da tanımlanabilir.

Vajinal Sarkmaların Nedenleri

Birden fazla unsur vajinal sarkmaya neden olabilmektedir. Bu nedenler arasında;

  • Vajinal doğum
  • Menopoz ve yaş faktörü
  • Kronik kabızlık
  • Kronik öksürük
  • Genetik faktörler
  • Ayakta ağır kaldırma işleri
  • Geçirilmiş histerektomi yer almaktadır.

Pelvik organlarda sarkma olan hastalar üzerinde yapılan araştırmalar yaklaşık %30 kadarının ailesinde de sarkma öyküsü olduğunu ortaya koymuştur. Müdahaleli doğumlar, iri bebek doğurma, zor doğum gibi durumlar cinsel organlarda sarkma yapabilir. Vajinal sarkma problemi 9 kadından bir tanesinde görülmektedir.

Vajinal Sarkma Sistosel-Rektosel Belirtileri

Vajinal Sarkma Sistosel-Rektosel tanısı vajinal muayene bulgularıyla koyulur. Görüntüleme yöntemlerinin Vajinal Sarkma Sistosel-Rektosel tanısı için kullanılabilirliği açısından fikir birliği yoktur Rektoselin enteroselden ayrılabilmesi için rektal muayene tercih edilebilir. Ayakta muayene ile de fark ayırt edilebilir.

Hastaların büyük çoğunluğu vajende kitle hissi ile başvurmaktadır. Vajende bası hissini sarkan yapılar oluşturabilir. Kişi ayaktayken ve yürürken sarkma şiddetli bir hal alabilir. Cinsel ilişki esnasında ses gelme durumu yaşanabilir. Sarkma durumu olan hastaların % 40'ında idrar kaçırma durumu oluşabilir. Sarkma nedeniyle idrar yaparken mesaneyi desteklemek ve elle mesaneyi itmek gerekebilir. Mesane bölgesinde sarkan alanda idrarı tam boşaltamama durumu nedeniyle idrar kalabilir. Sarkan organın mukozası dışarı doğru ağızlaşacaktır. Bu nedenle iritasyon ve bası ülserleri gözlenebilir.

Vajinal Sarkma Sistosel-Rektosel Tedavisi

Belirti göstermeyen hafif olguların tedavi edilmesi gerekmeyebilir. Pesser ler ameliyatsız yaklaşımlarda tercih edilmektedir. Temel tedavi yöntemi pelvik taban zayıflıklarının onarılması için cerrahi yöntemlerdir. 40 yaşını aşan ve çocuk isteği olmayan hastaların rahim sarkması durumunda tedavisi için vajinal histerektomi uygulanabilir. Manchester/Fothergill operasyonları genç hastaların tedavisinde tercih edilmektedir. Le Fort operasyonu tercih edilerek vajenin tamamen kapatıldığı uygulamalar yaşlı ve yaşlarına bağlı olarak histerektomi uygulanamayacak hastalarda uygulanmaktadır. İşlemde vajinal mukoza çıkarılmaktadır.

Sistosel

Sistosel mesane tabanının sarkmasıdır. İdrar şikâyetlerinin yanında idrar kaçırma durumu da görülebilir. Vajen bölgenin üst duvarında bombeleşme gözlenebilir. Bombeleşme dışarıya doğru sarkma şeklinde görülür. Sürecin ilerlemesi durumunda mesanede idrar kalması durumu yaşanabilir. Tedavisi cerrahi olup, bazen elle destekleme yaparak işemeye çalışan hastalar olabilmektedir.

Sistosel Hasta Şikâyetleri

Hastaların bir kısmında sarkan mesane nedeniyle ellerine şişlik gelme durumu yaşanmaktadır. Bunun haricinde vajinadan dışarı bir şey sarktığından, vajina içerisinde dolgunluk hissi olduğunu söyleyen hastalar da bulunmaktadır. Hastalarda cinsel ilişki esnasında ağrı, gece idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, sık idrara çıkma ve idrar kaçırma gibi şikâyetler görülebilir.

Sistosel Tanısı Nasıl Koyulur?

Sistosel teşhisi vajinal muayene ile koyulmaktadır. Hastanın muayene esnasında ıkınması istenir. Ultrason kullanılarak sarkmanın derecesi belirlenir. Hastanın idrar kaçırma durumu varsa ürodinami testi istenebilir.

Sistosel Tedavisi

Mesane sarkması olarak da bilinen sistosel şikâyetlerle kendisini göstermeyebilir. Hastada herhangi bir şikâyet oluşturmayan sistosel için tedavi gerekmez. İleri derecede hasta şikâyetlerine neden olan sistoseller için ameliyat uygulamaları gerçekleştirilir. Ameliyat genellikle vajinadan gerçekleştirilmektedir. Sistosel tedavisi sonrasında dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Bunlar arasında kronik akciğer hastalıklarından korunmak ve ağır kaldırmamak yer almaktadır. Hastaların sistosel tedavisi sonrasında faydasına olacak bir durum da kilo kontrollerini sağlamalarıdır.

Üreterosel nedir?

Üreterler idrarın böbrekten mesaneye itilmesini sağlayan tüp şeklindeki yapılardır. Üreterosel bu tüplerin mesaneye giren kısımlarının mesane iç bölgesinde balon şeklini almasıdır. Üreterosel büyüklükleri farklılıklar gösterir. Bazıları çok küçük yapılarda görülürken bazılarının mesaneyi dahi kapatan büyüklükte olabileceği bilinmektedir.

Üreterosel Tanısı

Genelde anne karnındaki bebeklerin böbreklerinde ultrason teknikleri sayesinde genişleme görülür. Böyle durumlarda doğum sonrası ilk hafta içerisinde ultrason teknikleri uygulandığında üreterosel görülebilir. Üreterosel ile idrar reflüsü veya idrar yollarında tıkanma bulguları varsa idrar yolu enfeksiyonu gelişecektir. Hastada idrar yolu enfeksiyonu sonrasında gerçekleştirilecek tetkiklerde de hastalığın tanısı koyulabilir.

Çocukların ve bebeklerin böbrekleri ve üreterinde ciddi genişleme varsa, taşlar, idrar enfeksiyonu ve mesanede yaşanan boşalma problemleri cerrahi tedavi tekniklerinin uygulanmasını gerektirir.

Üreterosel Tedavisi

Üreterosellerin bir kısmı basit yöntemlerle tedavi edilebilirken bazıları içn daha kapsamlı ameliyatlar gerekebilir. Tedavi yöntemi uzman tarafından hastanın klinik durumuna göre tespit edilmektedir. Cerrah tarafından seçilecek tedavi yöntemini etkileyen faktörler arasında;

  • Ek idrar yolları anomalisi varlığı
  • Mesanenin durumdan etkilenip etkilenmediği
  • Böbreğe doğru giden idrar kaçağının var olup olmaması
  • Böbreğin çalışıp çalışmıyor olması
  • İdrar yollarında ortaya çıkan tıkanmanın durumu ve derecesi
  • Üreteroselin büyüklüğü yer almaktadır.

Hastalarda üriner enfeksiyon varsa ameliyat öncesinde tedavi edilmesi gerekmektedir. İşlem öncesinde hastanın 4 - 6 saat aç olması uzman tarafından istenecektir. Uygulama çocuklardan genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir.

Cerrahi işlem sonrasında cerrahın tercihine göre bir sonda kısa süre takılı kalabilir. Bu sonda genellikle herhangi bir kanama yoksa işlem günü veya sonraki 1 - 2 gün içerisinde çıkarılmaktadır. Sondanın takılı olduğu kısa sürede hastanın mesanesinde ağrı ve spazm oluşabilir. Yapılan insizyona bağlı olarak idrarın hafif kanlı olması durumu sık görülmektedir. Çocuğun yaşına göre uzman tavsiyesi ile 2 - 4 saat sonra ağızdan sıvı ve gıda alımı başlatılabilir.