Menderes Cad. Emre Apt. No: 253 K:1 D:4 Şirinyer -İzmir

Amniyosentez

Anne karnından tanı ve tedavi amacı ile yapılan sıvı alma işlemine “Amniyosentez” adı verilmektedir. Bu işlem bir tanı testi olup, genetik bozuklukların ve kromozom anomalilerinin tespiti için yapılmaktadır. Bu işlem genellikle 16 ila 22 haftalar arasında riskli gebelik durumlarında yapılmaktadır.

Günümüzde bebeklerin %2 ila 4’ü birtakım çeşitli anomaliler ile dünyaya gelmektedirler. Bu anomalilerin oluşumlarında genetik kusurların rolü oldukça büyüktür. Doğum sonrasında karşılaşılan genetik hastalıklar için etkin bir tedavi yöntemi bulunmaması nedeni ile hastalığın erken teşhis ve tanısı sonrasında kritik sınıra ulaşmadan gebeliğin sonlandırılması gibi bir durum oluşabilmektedir. Bu amaca yönelik olarak uygulanan yöntemler içerisinde bulunan Amniyosentez invaziv bir girişimdir.

Amniyosentez Neden Yapılır?

Amniyosentez ve diğer anne karnında teşhis amacı ile yapılan testlerin amacı özellikle genetik hastalıklar başta olmak üzere tedavisi olmayan hastalıkların ve anomalilerin mümkün olduğu süre içerisinde tespit edilerek saptanmasıdır. Hatta anne ve baba adaylarına bebeğin doğması ile birlikte oluşabilecek durumlar hakkında bilgi vererek erken dönemde gebeliğin sonlandırılması amacını taşımaktadır.

Özetle Amniyosentez işlemi en sık ileri anne yaşlarında bebeklerin kromozom anomalisi için değerlendirilmesi gerektiği durumlarda yapılmaktadır. Ayrıca üçlü testlerde ya da ikili terslerde hatta dörtlü tarama testlerinde risk saptandığında kesin tanının konulabilmesi için yapılmaktadır.

Amniyosentez Kimlerden İstenir?

  • Birinci trimester yani ilk üç aylık testlerde anormal sonuçlar bulunduğunda
  • Anne ve babanın herhangi birisinde kromozom anomalisi olduğunda
  • Anne ve babanın herhangi birisinde onları etkilemeyen ancak bebeği etkileme olasılığı olan kromozomal yeniden düzenleme olduğunda,
  • 35 yaş üstü gebeliklerde (ileri yaşlarda kromozomal anomali riski artmaktadır)
  • Anne ve babanın herhangi birisinde ya da akrabalarında “Spina Bifida” gibi merkezi sinir sistemi defekti olması durumlarında
  • Kromozomal anomali ya da nörül tüp defekti gibi daha önceden geçirilmiş gebelik komplikasyonlarında
  • Anne adayının hemofili veya başkacinsiyete dayalı genetik bozukluğu bulunan erkek akrabasının olması halinde Amniyosentez istenmektedir.

Amniyosentez Nasıl Yapılır?

Amniyosentez işleminde çok ince bir iğne yardımı ile bebeğin içerisinde yüzmüş olduğu amniyon kese içerisine girilmekte ve sıvı çekilmektedir. İşlem öncesinde detaylı ultrason incelemesi yapılmaktadır. Bu inceleme ile bebeğin durumu ve pozisyonu değerlendirilmektedir. Daha sonrasında işlem için uygun bir alana karar verilmekte ve hazırlıklara başlanmaktadır.

İşlem esnasında iğnenin plasentadan geçmeyeceği ve bebekten uzak bir alandan girildiğine emin olunmalıdır. İşlemden önce anne adayı ultrason cihazının masasına sırt üstü yatırılmaktadır. İğnenin girileceği alanın belirlenmesinin ardından bu alan antiseptik solüsyonlar aracılığı ile temizlendikten sonra karın bölgesi steril bir örtü ile örtülmektedir.

İşlem esnasında iki hekim bulunmaktadır. Bir hekim ultrason ile işlemi yapacak olan hekime rehberlik etmektedir. İşlemin tek hekim tarafından yapıldığı durumlarda ise; özel tasarlanmış aletlerden yardım alınmaktadır. Daha sonrasında ultrason görüntüleri ışığında iğneyi karın üzerinden yerleştirmektedir. İlk olarak karın katları daha sonrasında ise rahim kası geçilerek amniyon kese içerisine giriş yapılmaktadır.

İğne ucunun ultrasonda görüntülenmesinin ardından bir enjektör yardımı ile 20 ml sıvı alınmaktadır. Bu esnada sıvının kanlı olmamasına dikkat edilmektedir. Yeterli oranda amniyon sıvı alınmasının ardından iğne tek bir hamle ile çıkarılmaktadır. Böylece Amniyosentez işlemi tamamlanmaktadır. Anne karnından alınan bu sıvı bebek tarafından ortalama 1 ila 2 saat içerisinde yeniden üretilmektedir. Bu nedenle bebek için sıvı azalmasına bağlı olarak herhangi bir risk teşkil etmemektedir. Ayrıca tüm işlemlerin bitmesinin ardından bebek ve bebeğin kalp atımları ultrason yardımı ile tekrar değerlendirilmekte ve 10 – 15 dakika hasta dinlendirilerek hastanın tüm işlemleri sonlandırılmaktadır.

Amniyosentez Riskleri Nelerdir?

Amniyon sıvıdan örnek alınabilmesi için en uygun süre son adet tarihi itibari ile gebeliğin 16 – 18 haftaları arasıdır. Özellikle sonuçların 1 ila 2 hafta geç çıkması nedeni ile bu haftalar arasında yapılması uygun görülmektedir. Ancak günümüzde erken dönemde (15.haftadan önce) Amniyosentez işlemi yapılıyor olsa da risklerin yüksek olması nedeni ile pek fazla tercih edilen bir durum değildir. Bu noktada da belirtmek gerekir ki en basit bir enjeksiyon işleminde dahi risk bulunması nedeni ile bu işlemde de bir takım risklerin bulunduğu göz ardı edilmemelidir.

Yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen en büyük risk faktörünün; işlem sonrasında yaşanılan düşükler olduğu belirtilmektedir. Bu işlem için her yüz kadından birinde düşük olma olasılığı bulunduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu düşüklerin altında yatan nedenlerin birbirinden farklı sebepler olduğunu da düşünmek mümkündür. Düşük haricinde işlem sonrasında su sızıntıları ve vajinal kanamalar ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca karın bölgesinde hafif şiddetli ağrılar da bu işlem sonrasında görülebilen tablolardır. Genellikle kısa süreli ve geçici olan bu risklerin uzun süreli devam etmesi halinde özellikle kanama ve su gelmesi gibi durumlar yaşandığında muhakkak uzman bir hekime danışılması gerekmektedir. Risklerin en aza indirilmesi aşamasında özellikle kan uyuşmazlığı olan anne ve baba adaylarında, Amniyosentez işlemi sonrasında muhakkak koruyucu iğne yaptırmaları gerekmektedir.