Rahim, en uç kısmında serviks adı verilen rahim ağzı ve her iki yanda yumurtalıklara uzanan fallop tüpleri bulunan kadın üreme organıdır. Yumurtanın sperm tarafından döllenmesi, döllenme sonucu oluşan gebelik durumu, döllenmiş embriyo hücresinin uygun konuma yerleşmesi ve sağlıklı bir şekilde gelişim göstermesi rahim içerisinde gerçekleşmektedir. Rahim, bebeğin gebelik sürecinde geliştiği ve rahim kaslarında meydana gelen kasılma sonucunda ise doğum eyleminin gerçekleştiği alandır.
Diğer adıyla uterus veya dölyatağı, mesane ile rektumun arasında ve dölyolunun üzerinde yer almaktadır. Kadınlarda karın boşluğunda yer alan ve ters armut şekline sahip olan rahim, fonksiyonları bakımından da değerlendirilecek olursa, oldukça hassas bir yapıya sahiptir. Kadın hastalıklarının önemli bir kısmı, oldukça hassas yapıdaki rahim bölgesinde meydana gelmektedir. Bu bakımdan hassas nitelikteki rahimde meydana gelen hastalıkların incelenmesinden önce, rahim yapısına kısaca değinmek faydalı olacaktır.
Rahim, rahim ağzı ve her iki yanda yumurtalıklara uzanan fallop tüpleri bulunan, dölyolunun üzerinde yer alan ve en temel olarak üreme fonksiyonlarını gerçekleştiren kadın organıdır. Rahim yapısı üç bölümden oluşmaktadır:
Rahim bölgesi, meydana gelen kadın hastalıklarının en çok görüldüğü organdır. Üreme gibi temel fonksiyonlara sahip nitelikteki rahim, hassas yapısı sebebiyle çeşitli sağlık sorunlarına sebep olabilmektedir.
Miyomlar, düz kas bağ dokusu içeren iyi huylu yani kanser niteliği taşımayan kitlelerdir. Büyüklükleri toplu iğne başı büyüklüğünden, karpuz büyüklüğüne kadar değişkenlik gösterebilen miyomlar, genellikle oldukça yavaş büyüme göstermektedirler.
Rahimde meydana gelen miyomlar, tek bir tane olabileceği gibi sayılamayacak kadar çok da olabilmektedirler. Genelde birden fazla olma eğilimine sahip olan miyomlar, genellikle iyi huylu olması ve kansere dönme olasılığı oldukça düşük olması bakımından, ihmal edilebilmektedirler. Hatta, hastaların %75’i kendisinde miyom olduğundan dahi habersizdir.
Miyomlar genellikle, 30-40 yaşları arasında ortaya çıkmakta ve hormon tedavisi almayan hastalarda menopoz dönemi sonrası küçülme göstermektedir. Miyomların ergenlik öncesi görülme olasılıkları ise oldukça düşüktür.
Miyomlar temel olarak, östrojen hormonu doğrultusunda ortaya çıkmakta ve büyüme göstermektedirler. Miyomlar, yüksek dozda östrojen hormonu içeren doğum kontrol hapları gibi ilaçların yan etkisiyle ya da dışarıdan östrojen tedavisi alan kadınlarda büyüme göstermektedir. Aynı şekilde vücudun fazla miktarda östrojen ürettiği gebelik sırasında da miyomlar hızlı büyüme göstermektedir. Ergenlik öncesi henüz östrojen salgılanmadığı için görülmeyen miyomlar, östrojenin azaldığı ve hatta tamamen salgılanmadığı menopoz sonrası dönemde küçülme göstermektedir.
Miyomlar, kadının gebe kalmasını ya da gebe kaldıktan sonra, rahimin gebeliği taşımasını zorlaştırabilmektedirler. Rahim tüplerini iterek, spermin ve yumurtanın geçişini güçleştirebilmekte ya da endometrium düzenini bozarak döllenmiş yumurtanın rahime yerleşmesini engelleyebilmektedirler.
Miyomların kanamaya sebep olması, kontrol altındayken aniden büyümeye başlaması, ağrı meydana getirmesi gibi durumlar tedavinin gerekliliğine işaret etmektedir. Kadınlarda gebeliği önleyebilen ya da gebelik sonrası rahim tarafından gebeliğin taşınmasını zorlaştırabilen miyomlar, cerrahi yöntemlerle ya da ilaçla tedavi edilebilmektedir.
Miyomların cerrahi tedavisi, rahimin tamamen alınması ya da sadece miyomların alınması yoluyla gerçekleştirilebilmektedir. İlaç tedavisinde ise, hormon baskılayıcı ilaç kullanılarak küçülme sağlanabilmektedir.
Genital organlarda sarkma meydana gelmesi, bu organları karın içerisine sabitleyen bağların özelliklerini kaybetmesi ve bu sebeple aşağıya, yani vajinaya doğru yer değiştirmesidir. Rahim sarkması genellikle tek başına gerçekleşmeyip, hemen önünde ve arkasında yer alan idrar torbası ve kalın bağırsağın son kısmında da sarkma meydana gelmesiyle kendini göstermektedir.
Rahim sarkması tek başına meydana geldiği zaman, kadında özellikle ayakta durduğu zaman, öksürdüğü, hapşırdığı ve ıkındığı anlarda ağrı meydana getirmekte, alt bölgede dolgunluk hissi bu duruma eşlik etmektedir. Rahim sarkmasında çok ilerleyen durumlarda ise, rahim tümüyle vajinadan dışarı çıkmakta ve zamanla çeşitli enfeksiyonlara sebep olabilmektedir.
Rahim sarkmasının tedavisi; kadının yaşına, hastalığın derecesine, kadının genel sağlık durumuna ve ilerleyen süreçte çocuk sahibi olmak isteyip istemediğine göre değişmektedir. Rahim sarkması durumlarında uygulanan tedavi yöntemi genellikle, rahimin vajinadan çıkarılması, ön ve arka vajina duvarlarındaki fazlalıkların da çıkarılarak, vajina daraltmasının sağlanması şeklindedir. Belirgin rahim sarkması durumlarında ise, karın yoluyla rahmi yerinde tutan bağlara ulaşılarak, bu bağların yukarı çekilmesi ve böylelikle rahmin alınmaması mümkündür.
Endometriyal polip, rahim iç tabakasında ve genellikle bu bölgedeki dokulardan kaynaklı olarak meydana gelen ve iyi huylu kabul edilen bir et parçası, et beni olarak tarif edilebilmektedir.
Endometriyal polipler, kanama bozukluklarına, cinsel ilişki sonrası kanama ya da ağrıya, kısırlık veya tekrar gösteren düşüklere sebep olabilmektedir.
Endometriyal poliplerin büyük bir kısmı, herhangi bir yakınmaya sebep olmamaktadır ancak fark edilmeleri durumunda cerrahi olarak alınmalıdır. Polip şüphesi olan her durumda, öncelikle tanı doğrulaması gerçekleştirilmekte, rahim kanseri veya rahim ağzı kanseri öncüsü lezyon olasılığının yok edilmesine yönelik olarak, rahim iç tabakası örneklemesi ( probe kürtaj) uygulanmaktadır.
Rahimde kötü huylu tümörler sebebiyle, endometrial tabakada yani rahim içinde meydana gelebildiği gibi, rahim ağzı kanseri olarak da karşımıza çıkabilmektedir.
Endometrium tabakası, rahim içi yüzeyini oluşturan ve gebelik döneminde kalınlaşan doku tabakasıdır. Rahim kalınlaşması, döllenmiş yumurta hücresinin rahim içerisine yerleşmesi ve gebeliğin sürdürülebilmesi için önemlidir. Bu bölgede ortaya çıkan kötü huylu tümör dokuları, rahim içi kanserine sebep olmaktadır. Rahim içi kanseri, obeziteye, diyabet ve hipertansiyona bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Rahimde meydana gelebilen bir diğer hastalık ise, rahim ağzı hücrelerinde meydana gelen rahim ağzı kanseridir.
Cerrahide, rahim kanserinin tedavisinde en sık tercih edilen yöntem; histerektomi yani rahmin alınması uygulamasıdır. Bu uygulama ile rahimin tamamı ya da belirli bir kısmı çıkarılabilmektedir.